24 Ağustos 2012 Cuma
Düşünceler Serisi vol. 2
Sorumsuz muyum ? Ya bunun sorumsuzlukla alakası yok. Bu tip şeyler bana ters hepsi bu. İkinci günden hemen evlilikten bahsedilmez ki arkadaş. İnsan korkar haliyle. Bir de ben neden evleneyim ki ? Bugüne kadar hep kafama göre yaşamışken. Karga burnunu alet çantasına koymam lazım. Şu küllüğü de boşalttım mı tamamdır. Bir de format atmam lazım bir ara. Bazen beni en iyi anlayanın Bekir olduğunu düşünüyorum. En azından gözümün içine bakabiliyor. Ya ben daha gencim arkadaş ne evlenmesi ? Korkuyorsun oğlum evlenmekten. Lan ne alakası var korkmakla ? İstemiyorum. Saçma bir şey evlilik denen olay. Aslında sen evlilikten korkuyorsun. Bugüne kadar önüne düzgün bir örneği gelmediği için. Alakası yok. Attığım bir imzayla hayatımı değiştiremem. Dolabımın üstündeki kutuları da ayıklamam lazım. Saat 10:00 olmuş. Bir sigara mı içsem ? Paket pantolonun cebinde. Çok uzak geliyor şu anda. Şu anda ne uzak gelmiyor ki sana ? Bekir sus. Neyse bahaneyle sigarayı kaptık. 2 gün sonra biraz kafamı dağıtacağım oh be. Oğlum senin kafanı rahatlatmanı gerektirecek bir derdin yok ki. Sen kendi kendine kuruyorsun kafanda. Paranoyağım oğlum ben bilmiyor musun sanki ? Bir toparla oğlum kendini. 2 gündür gereksiz bir efkar var üstünde. Nasıl olmasın hacı ? Bugüne kadar savunduğum her şeyi örseleyecek bir durum çıktı karşıma ve insanları kırmak istemediğimden bir şey diyemiyorum. Aslında bütün işin özü bu değil mi ? Sen insanları kırmak istemediğin için katlanıyorsun bunca çileye. Oğlum biraz kendini düşün. İnsanları düşüne düşüne bu hale getirdin bizi. Telefonu şarja tak. Az kaldı şarjı. Diş fırçasını döndürmeye devam. Belgeseli ne zaman çekeceksin Togay ? Neden bekliyorsun ? Bas git çek o belgeseli bir an önce. Aslında benim sorunum ne biliyor musun ? Neymiş ? Yeteri kadar cesaretimizin olmayışı. Bu yüzden hala buradayız. Çekip gitme cesareti olmadı hiç bir zaman oğlum bizde. Togay, şu anda sevdiğin birisi var mı ? Bilmem, duygusal olan taraf sensin. Senin cevap vermen daha mantıklı. Yok. Neyse siktiret bir şey diyecektim, vazgeçtim. Duygusal tarafım, sana verebileceğim en büyük tavsiyem şudur: Baban gibi ol ama onun yaptığı hataları yapma. Bak onu güzel dedin şimdi. Neyse hadi kalk da odayı toplayalım.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
kutsal hiç bir şey yoktur, yıkılmayacak hiçbir duvar, aşılmayacak bir sınır yoktur. ama kendini savrulmaya bırakmak gerekir. anlamsızlık konumuna geçmek gerekir. ama bu yolculuk yalnız yapılır. her erkek ismini hiç kimse bilmeyene kadar yürümelidir dünyayı. çünkü kendinle ilgili anlattığın hikayeyi böyle değiştirebilirsin. ancak o hikaye değişirse masken değişir. o zaman kim olduğun değişir. kendine cevabı imkansız bir soru sor ve onu yaşamaya bırak. çünkü başka yolu yok.
Yorum Gönder